Akın Uzunoğlu
İsteb Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Partners Gayrimenkul A.Ş. Yönetici Ortağı
Emlakçılıkta Paslaşma, Paylaşma ve Saygınlık Yönetimi
Bu yazıda sizlere emlakçılıktaki bir kısır döngüden bahsetmek istiyorum.
Çevrenizde emlak pazarlama ticaretinde girme aşamasında olanlar mutlaka vardır. Aday meslektaşların çoğunlukla eğitimini alıp kendisi işyeri açmak yerine bir ofiste çalışmayı tercih ettiklerine şahit de olmuşsunuzdur. Doğru olanın da bu olduğu şüphesizdir. Bu tercihinde danışman adayı çalışacağı yerin genellikle kalabalık ofisler ve marka şirketler olmasına dikkat eder. Bu durum irdelendiğinde ana gayenin isim yapmış bir ofiste normalden daha fazla talep ve arz gelme ihtimalin yüksekliği ile ofiste bulunan diğer meslektaşlarından teknik ve tecrübe anlamında destek alma avantajları olarak sıralayabiliriz. Önceleri bu avantaj portföy ve müşteri paylaşımı ve paslaşması olarak çok önemli görülür. Ancak emlak danışmanı ; işinde uzmanlaşmış veya uzman olduğuna kanaat getirmişse bu paylaşma ve paslaşmaların azalması da istatistiki bir gerçektir.
Mevlana’nın “Hamdım, Piştim, Yandım” sözleri burada genelde “Hamdım, Piştim, Oldum” olarak hayata geçer. Ülkemiz gibi son derece değişken bir piyasa zemininde bu anlayış şekli bir müddet sonra iş bitirme sayısında azalma ve çeşitli bahanelerle sektörden çekilme ile sonuçlanır.
Klasik anlamda ‘’Emlakçı’’ tanımını şöyle yaparız. “İşinin gerektirdiği (mali, hukuki, teknik konulara ilişkin) eğitime ve bilgi birikimine sahip, işini profesyonelce değerlendiren ve uygulayan, doğruluk ve dürüstlüğü ilke edinmiş, insan ilişkilerinde ölçülü ve saygılı olmayı meziyet sayan, kişiliği, görüntüsü, bürosu ve çalışanları ile kendisinden hizmet isteyen herkeste güven duygusunu yaratabilen kişidir.”
Bu tanımlama genelde müşteri için kabul gören bir düşünce olarak kabul edilir. Oysa emlakçının emlakçıya karşı da birlikte iş yaptığında bu ilkelere sahip bir paylaşma ve paslaşma tercih edeceği aşikardır. Birlikte iş yaptığımız meslektaşımız sadece işin bitip hizmet bedeli kazanılmasına değil aynı zamanda müşteri sadakati ve yeni müşterilerin türetilmesine de sağlayacağı katkı unutulmamalıdır. Bu durumda ‘’Kazan/Kazan’’ prensibi katlanarak büyüyecek ve her türlü piyasa koşulunda iş bitirmenin önü açılmış olacaktır. Paylaşma ve paslaşmanın ilkelerinin yazılı olması ise meslektaşların aralarındaki saygınlık müessesini hep diri tutacak ve muhtemel olumsuzlukları da önlemiş olacaktır.
Her mesleğin tanımı yapılırken yazılmayan evrensel kurallar zaten yürürlüktedir. Emlakçının da ‘’olmazsa olmazı’’ yaratacağı ‘’güven’’ duygusudur. Zor kazanılan bu iletişimin kolay kaybedilmemesi için baştan kurgunun iyi yapılması vazgeçilmez önceliğimiz olmalıdır.