Etik ile ilgili çok farklı tanımlar yapılmakla birlikte “ahlak felsefesi” olarak ifade etmek sanki en kısa ve yararlı tanım olacaktır. Etik tarihi insanoğlu tarihi kadar eskidir. Bir tarafta insanın doğası gereği hırsı ve egosu ve bunun getirdiği küçük faydalar büyük zararlar ; diğer tarafta insan kalabalığının toplum, insanların birey olması gerekliliği etik kavramını önemli kılmıştır.
İş ve bilim yaşamındaki etik kavramı 1960’lı yıllar sonrası çok önem kazandı gibi görünse de toplumların geçmişinde binlerce yıllık tarihe sahiptir. Anadolu toplumunun DNA’sındaki “etik kodlar” Ahilik örgütlenmesine dayanmaktadır.
13. Yüzyılda Selçuklular zamanında Ahi Evran tarafından kurulan Ahilik Teşkilatı ; Osmanlı’nın büyümesi, Anadolu’nun yurt olmasındaki en temel değerlerdendir.
Ahlak, Akıl, Bilim ve Çalışkanlık temeli üzerinden esnafa/tüccara güçbirliği yapmayı hedefleyen bu örgütlenme modeli bir taraftan ahlaklı insanlar olmayı değerli kılarken, diğer taraftan mesleğini iyi icra etmeyi, mesleki kuralları öğretmeyi ve bu kuralları denetlemeyi somutlaştırmıştır.
Üzülerek belirtmeliyim ki günümüzdeki iş hayatı ve iş örgütlenmeleri bin yıla yakın tarihi olan bu örgütlenmenin ilerisinde değildir.
İsteyenin tüccar/isteyenin esnaf olabildiği, isteyenin istediği yerde dükkan açabildiği ve hiçbir yeterliliğin aranmadığı, mevzuatın ve devletin yeterli kadroları olmadığı için denetimlerin istenen caydırıcılığı sağlayamadığı bir ülkede bunları söylemek çok yanlış olmasa gerek.
Bu derin konunun derin sularında boğulmak ve haddimi aşmak istemem, bu itibarla konuyu mesleğimiz emlakçılığa getireceğim.
Çünkü mesleğimizde daha doğrusu işimizde de durum aynıdır. Hatta ülkemizdeki tüm mesleklerin en alt seviyelerinde olduğunu söylersek konuyu daha iyi vurgulamış oluruz diye düşünüyorum.
Ülkemizde emlakçılık ; her isteyenin yapabildiği, standartı/denetimi olmayan bir durumdadır. Sermayesinin güzel konuşmaya dayalı “özgüven” olduğunu söylersek durumun vehameti biraz daha ortaya çıkar herhalde… Sektörümüzde “KİM” emlakçı belli değil “NASIL” yapıldığının kuralları, standartı ve denetimi maalesef yok !!!
Halen yürürlükte olan Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik ile bu sıkıntılar çok küçük bir oranda giderildiyse de bir marka konferasında konuşmacının bir örnekleme yaparken dilenciyle, emlakçıyı aynı seviyeden kurtaracak noktalara henüz kavuşturamamıştır. Konunun tekrar düzenlenmesiyle ilgili Ticaret Bakanlığı’nın çalışmaları sürüyor ve bizlerin ve diğer meslek örgütlerinin de görüşleri alınarak bir ortak akıl yaratılmaya çabalanıyor. Umarım sonuçlarından hep beraber memnun oluruz.
Burada kooperatifimiz İSTEB ‘den ve amaçlarımızdan da kısaca bahsetmek isterim. Emlakçılığın mevcut durumundan rahatsız 26 meslektaşımız bir araya gelerek herşeyi devletten beklemek yerine bizlerde mesleğimiz için, mesleğimizin toplumdaki algısını değiştirmek için bir “Emlak Acenteleri Kooperatifi” kurduk. İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü İşletme Kooperatifi adını verdiğimiz bu kooperatifte temel amaçlarımızdan biri de “Emlakçılıkta Etik” kavramını irdelemek ve bu değerli kavramı kooperatif ortaklarımıza “toplumun ve diğer meslektaşlarımızın” dikkatini çeker bir şekilde benimsetmek ve uygulatmaktadır. Bu itibarla bir Yk Üyesi arkadaşımız başta ABD’deki Realtor olmak üzere dünyanın gelişmiş emlak sistemlerini inceledi ve raporladı. Konu yönetim kurulumuzda değerlendirildikten sonra çok yakın bir zamanda karara bağlanacaktır.
Bu çalışmada kooperatif ortağı bir meslektaşımızın ; ortaklarına, meslektaşlarına, müşterilerine ve topluma karşı sorumlulukları kaleme alınmaktadır. Bu kurallar sonrasında “Çalışma Yöntem ve Esaslari” ve “Disiplin Kuralları” ile ilgili yaptığımız çalışmalar ile daha somut hale getirilecektir.
Mesleğimizde de tüm mesleklerde de anlaşmazlıkların, memnuniyetsizliklerin çoğu yazılı kuralların olmamasından, bu kurallar ile ilgili eğitim ve denetimlerin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Kooperatifimiz aracılığı ile yaptığımız çalışmalar ile küçük bir ekosistem kurmayı hedefledik. Burada topluma faydalı olmayı ; yaptığımız çalışmalar ile bir tohum ektik. Bu tohumun Can Suyu’nu var olsunlar bütün ortaklarımız yaptıkları maddi, manevi fedakarlıklar ile vermekteler.
Bizim mesleğimiz emlakçılığı kurtaracak ne haddimiz, ne gücümüz ne de hedefimiz var. Eğer becerebilirsek kendi içimizde ; mesleğimiz, müşterilerimiz ve yaşadığımız toplum için güzel ve somut birşeyler yapabilirsek kendimizi mutlu sayacağız.
Eğer kooperatif ruhuyla yapmaya çalıştığımız şeyleri yapabilirsek başka sektörlere de sektörümüzdeki başka meslektaşlarımıza da güzel örnek olabiliriz. Bu duygular bizi bir yandan mutlu ederken diğer yandan da büyük sorumluluklar yüklüyor ; farkındayız. Eğer başarırsak(başaracağız) Ahilik Sistemi’nin ruhunun tekrar diriltilmesine bizim de küçük bir katkımız olacaktır.
Bu vesileyle ülkemizde bu yıl 16-22 Eylül arası kutlanan Ahilik Haftası’nı kutluyor ; Atalarımızın yüzlerce yıl önce başardıkları esnaf ahlakı ve örgütlenmesinin güncellenmesinin ülkesini seven her tüccarın/esnafın sorumlululuğu olduğunu belirtmek istiyorum.
Ulvi Özcan
İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü İşletme Kooperatifi
Yönetim Kurulu Başkanı